ANKARA RA RA RA


Üniversitedeyken bu okul bitsin Ankara'ya 5 yıl gelmeyeceğim demiştim. Gerçekten de 5 yıl gelmedim. Aslında çok sevdiğim arkadaşlarımı görmek istememe rağmen yine de bir türlü sevemediğim bu şehir yüzünden, Ankara'ya mecbur kalmasam yine de gelmezdim.
Yıllar sonra terkeder gibi kaçtığım Ankara'ya geri gelmek biraz tuhaf geldi. Yol izni için boş olan ilk günümü ODTÜ kütüphanesinde geçirdim. Sanki 6-7 yıl öncesindeki öğrencilik günlerimde hissettim kendimi. Kütüphane işlerim bitince çarşıya gittim. Hocam Piknik ve Hatice Abla kuruyemiş dışında herşey değişmiş. Ama Hocam piknikte öğrenciyken yediğimiz lezzetli kumpirin tadı hiç değişmemiş. Biraz içim burularak, biraz hüzünlü biraz da kendimi yaşlanmış ama akşama doğru sanki hiç gitmemişim gibi hissederek ODTÜ'den ayrılıp üniversite arkadaşlarımla yeni açılan (yani bana göre yeni) ARMADA alışveriş merkezinde buluştum. Onların önerisi ile oturduğumuz keklik restoranda çok lezzetli salatalar yedik, hayatımızda değişen herşeyi bir kaç saate sığdırdırmayı başardık.



Sonrası sabahtan akşama kadar işle geçti. Dönerken bu sefer bilmem neden Ankara' dan ayrılmak bana biraz hüzünlü geldi....